Sunday, February 26, 2012
:)
Hapiness is always a selection and it shows itself to you.If you look enough, you can see.It is your choice wheter you live your life in happy mode or you see just sadness and miss your life.Have a good weekend :))
Thursday, February 23, 2012
TV Show's Effects on Teaching
Education is
the most important point in people’s life. Especially children are the keys of
future and in their childhood everything can affect them. First, they start
learning about which things are good or not in their childhood. According to
that teaching to the children is very significant. The one way to teach
something is using TV shows. For example; characters in cartoon can be role
models for them. While they are watching cartoon, or TV shows like cartoon,
they criticize what they see and start to apply it in their life, although they
cannot be aware of what they are doing. What is more, we can learn that young
brains like a sponge and they can absorb everything around them.
As you see, you can inoculate good things through TV shows. Besides, they want to copy their favorite character’s behaviors. For instance; there is a cartoon which a child watches, there is a kidney and it always helps people, eats his meal in an order, act good behaviors to people who are older than him and save the world. He starts to think that, despite he does not know, if he will be like this character, everybody starts to love him and he can save the world. This opinion makes him behave like his favorite character. Moreover, these cartoons give children to find their skills. Specifically, they listen to music in cartoons and they can start to be interest in music. They also improve children’s visual and auditory skills. Because while watching either they hear or they see. Under the responsible people and your control, there is just one thing for you to do; push the TV control’s button.
As you see, you can inoculate good things through TV shows. Besides, they want to copy their favorite character’s behaviors. For instance; there is a cartoon which a child watches, there is a kidney and it always helps people, eats his meal in an order, act good behaviors to people who are older than him and save the world. He starts to think that, despite he does not know, if he will be like this character, everybody starts to love him and he can save the world. This opinion makes him behave like his favorite character. Moreover, these cartoons give children to find their skills. Specifically, they listen to music in cartoons and they can start to be interest in music. They also improve children’s visual and auditory skills. Because while watching either they hear or they see. Under the responsible people and your control, there is just one thing for you to do; push the TV control’s button.
Gizem
Ergün
Friday, February 17, 2012
Mürekkebin Suskunluğu
Olmuyor, deniyorum olmuyor. Mürekkebim
yeterli gelmiyor Türkiye’de yaşamanın hislerine aracılık etmeye. Bu kaçıncı
kâğıttı fırlatıp attığım, anlatamadığımdan utandığım. İnsanın hissettiğini dile
getirememesi çok zormuş. Sevgi kâğıda dökülebilir mi mesela? Peki ya bir insan
toprağın üzerine kurulmuş olan soyut bir bütünlüğe âşık olabilir mi?
Olabilirmiş ya, doğduğum günden beri nefesimizi birlikte paylaşıyoruz biz
Türkiye’yle. Attığım her adımda bu topraklar uğruna dökülmüş olan kanlar
geziyor damarlarımda. Türkiye’de yaşamak işte bu demek. Yaşadığın her an, her
saniye için bu toprakları sana armağan edenlere minnettar olmak demek.
Toprağının her karışına sahip çıkıp, O’nu senden almak için uzanan ellere bir
tokat da senin atman demek.
Her sabah doğan güneş Türkiye’yi bir başka
aydınlatır. Bunu bilen her insan sabahlara farklı uyanır. Türkiye’de çiçeklerle
selamlaşılır mesela. Onlar da severler bulundukları yerleri. Türkiye’nin taşı,
toprağı farklıdır. Farklıdır dedim de, o farkı da O’nun üzerinde yaşayanlar
yaratır. Aile başkadır Türkiye’de, yeri ayrıdır. Oturduğunda bir deniz
kenarına, denizdeki tuzlar arkadaşlık eder mesela sana. Kimi zaman dostun, kimi
zaman koştuğun olurlar. Martılar bir başka kapar simitleri, vapurdan simit atan insanların elinden. Çayı
bir başka kokar. Bacaları perilidir mesela. Deniz olmayan yerde dağ, dağ
olmayan yerde topraktaki verim olur.
Adildir Türkiye. Adil olmayı gerektirir
burada yaşamak. Bakmayın öyle suskun durduğuna, sel olur yine taşar Türkiye
gerektiğinde. Türkiye’de yaşamak öyle bir histir ki, genç bir kız bütün
hayallerini O’nun üzerine kuracak kadar sevebilir O’nu. Kurucusunu babası bilip
açtığı yolu izleyebilir. Nerelisin dediklerinde Türkiyeliyim diyebilmektir
burada yaşamak. Annen gibi, baban gibi, ülkenin canı acıdığında da tahammül
edememektir.
Harekete geçmek var bir de bu tarafta. Hadi
deyince kıpırdanıp yola koyulabilmek var. Yola koyulmaya hazır olanlara yol
olur Türkiye. Sen O’nun için çabaladıkça, O sen uyurken öpücük kondurur
yanaklarına. Anlatılmaz Türkiye, sözcükler yetersiz kalır. Uzaktan uzak görünür
yakınlar. Yakından soğuk görünür sıcaklar. Evdir Türkiye, yuvadır, hasret
kalınan sudur. İşte bu yüzden Türkiye’de yaşayan herkes uğruna canından olmaya
hazırdır. Ata’mızın açtığı yolu korur, kollar Türkiye, biz de rahatça
yürüyebilelim diye. Bundandır suskunluğu, bilinir ki bir konuşursa kimse
döndüremez geriye.
Gizem
Ergün
Subscribe to:
Posts (Atom)